sesadentbalgat@gmail.com
0501 320 88 00
İmplant üstü protezler, implantların sayısı, lokalizasyonu, hastanın ağız hijyeni gibi faktörlere bağlı olarak implant üstü sabit veya hareketli protezler şeklinde sınıflandırılabilir. İmplant destekli hibrit protezler ise, implant üstü sabit protez sınıflamasına dahildir. Genellikle hibrit protezler, farklı metal alaşımlarından yapılan alt yapı üzerine akrilik kaide ve suni dişler ya da porselen dişler kullanılarak üretilen ve vida tutuculu olarak ağza yerleştirilen restorasyonlar olarak kabul görmektedir. Hibrit protezler hastalar için çıkarılmayan sabit protezlerdir. İstenildiği ve gerekli görüldüğü zaman sadece hekim tarafından çıkarılabilmektedir.
Hibrit protezler hem tam diş eksikliğinde hem de kısmi diş eksikliklerinde rahatlıkla kullanılabilmektedir. Hibrit protezler, orta ve ileri derecede kemik rezorpsiyonu olan hastaların kemik ve yumuşak dokularının tedavisinde, tümoral rezeksiyon sonucu çok fazla kemik kaybının olduğu dişsiz kretlerde, düzensiz alveolar kemik rezorpsiyonunda, üst çene dudak desteğinin sağlanmasının istendiği durumlarda yapılabilmektedir. Bu tip bir protezin yapımına karar vermede esas alınacak ilk kriter çeneler arası mesafedir. Bununla birlikte dudak desteği, üst çenedeki yüksek gülme hattı, konuşma durumundaki alt çene dudak çizgisi göz önünde bulundurulacak diğer estetik parametrelerdir.
Zaman içerisinde teknolojik gelişmeler ile gerek alt yapı ve gerekse üst yapı materyallerinin seçiminde, üretim tekniğinde ve restorasyonun tasarımında alternatifler ve gelişmeler meydana gelmiştir. Vidalar ile ağza yerleştirilen hibrit protezler hastalar için sabit protez rahatlığı sağlarken, hekimler için ise herhangi bir tamir ya da kontrol amaçlı yerlerinden çıkarılma kolaylığı sunmaktadır. Hibrit protezler sayesinde iki farklı doku rekonstrükte edilir bu dokular ise dişeti ve çevre dokuları ile diş sert dokularıdır.
Hibrit protezler, implant destekli sabit protezler ile kıyaslandığında hastalara birçok fonksiyonel, estetik ve psikolojik avantaj sunarlar, ekonomik açıdan uygunlardır ve okluzal kuvvetler ile oluşan stresler azaltılabilir. İmplant destekli hibrit protezler; giriş yolu problemlerinin çözülmesi, restorasyonun pasif uyumu, restorasyonun marjinal sınırının temizlenebilecek alana taşınması ve ağız dışı yumuşak doku desteğinin ve estetiğin istenilen düzeyde karşılanması gibi sahip olduğu avantajlar sebebiyle tercih edilebilecek bir tedavi seçeneğidir. Bunun yanı sıra, gerektiğinde hekim tarafından protezin çıkarılmasının kolay olması, implantları birbirine splinte ederek çiğneme kuvvetinin tüm implantlara dağıtılması gibi avantajlara sahiptir. Ek olarak, implant destekli hibrit protezlerde akrilik materyali; maliyetin düşük olması, polisaj işlemlerinin ve gerektiğinde tamirinin kolay olması gibi avantajlarından dolayı tercih edilebilmektedir.
Klasik bir protez tedavisinden farkı yoktur. Hastalara birbirini takip eden en az 5-6 seans uygulama yapılmaktadır. Tabii protez yapımı bittikten sonra ayrıca kontrol seansı da uygulanmaktadır.
Düzenli kontroller, protezin ve implantların uzun dönem başarısı için oldukça önemli bir durumdur. Hastaların 6 ile 12 ay arasında düzenli olarak kontrollerine gelmesi bildirilmekte ve bu kontrollere gelmesi mutlaka istenmektedir
Dental kaplama tedavileri; dişlerin doğal görünümüne uygun olan özel materyallerle kaplanarak şekil, renk ve formunun düzenlenmesi işlemidir. Bu işlem; diş çürüklerinin, kırılmış dolguların, dişlerin eksikliğine bağlı olarak meydana gelen boşlukların tedavi edilmesinde tercih edilebilir. Madde kaybı olan dişlere uygulandığında bu dişlerin, sağlamlığını artırarak dişin ağızda daha uzun süre sağlıklı bir şekilde korunabilmesine yardımcı olur. Eksik dişlerin yerine protez konulmasına olanak tanıyarak ise diş eksikliğine bağlı olarak kaybedilen fonksiyonun geri kazanılmasını sağlar. Dental kaplamalar aynı zamanda estetik amacıyla planlanan düzenleme işlemlerinin yapılabilmesine olanak tanır.
Dental kaplama tedavileri; derin çürük ya da kırklara bağlı olarak dayanıklılığını kaybetmiş dişlerin sağlam dokularına destek olarak, sağlıklı bir şekilde kullanılmasına olanak tanır. Tedavinin tüm aşamaları dijital ortamda kayıt edilebilme özelliği, tedavide düzenleme yapılmasının gerektiği durumlarda kolaylık sağlar. Düzenleme işlemleri, pratik bir şekilde kısa sürede tamamlanabilir. Bakımı düzenli olarak sağlandığında uzun bir süre konforlu bir şekilde ağız içerisinde hizmet verebilir. Ağız içerisindeki estetik ya da fonksiyonel pek çok problemin oldukça kısa bir sürede, efektif bir şekilde tedavi edilmesine izin verir. İnsan vücuduna uyumlu materyalleri ile sağlığınızı korurken diş dokusuna uyumlu olması ile doğal görünümden ödün vermeden uygulama yapılabilmesine olanak tanır. Dişlerin; renginin kalıcı olarak değiştirilmesinde, boylarının uzatılmasında, aralarında bulunan doğal ya da sonradan oluşmuş boşlukların doldurulmasında, asimetrik görünümlerinin düzenlenmesinde ya da diğer şekil özelliklerinin değiştirilmesinde kullanılabilir. Bu sayede, etkin bir gülüş tasarımı oluşturulmasına önemli oranda katkı sağlar.
Dental kaplama uygulamalarında tercih edilen tedavi yöntemi; dişlerin durumuna, estetik özelliklerine, hastanın yüz profiline, alışkanlıklarına ve beklentisine göre değişkenlik gösterir. Tüm bu parametreler göze alınarak hastanın dental ve genel sağlığını destekleyecek en ideal tedavi alternatifleri, diş hekimi tarafından ayrıntılı bir şekilde açıklanarak hastaya sunulur ve uygulanacak yöntem hasta ile birlikte belirlenir. Üstün estetik özellikleri ile dental kaplama tedavilerinde en sık tercih edilen yöntemler; porselen lamine, zirkonyum diş kaplama ve empress diş kaplama uygulamalarıdır. Kaplama işleminin dişin yalnızca ön yüzeyinde uygulandığı porselen lamine tedavisi hakkında ayrıntılı bilgileri içeren yazımız ise sitemizde ayrıca yer almaktadır.
Zirkonyum beyaz renkli sert bir metal elementidir. Diş kaplama tedavilerinde metal elementlerinin dayanıklılık özelliklerine ihtiyaç duyulduğu zamanlarda, ideal estetik özelliklerden ödün vermeden kaplama uygulamasının yapılabilmesi için tercih edilir. Kırılmaya karşı direnci oldukça yüksek olan bu materyal, gün içerisinde kuvvetin yoğun olarak geldiği arka dişlerde tek diş kaplama ya da diş köprüsü uygulamaları için tercih edilebilir. Yüksek dayanımı estetik avantajlarla buluşturması sayesinde implant üstü protezlerde sıklıkla kullanılır. Bunun yanı sıra, yüksek örtücülük özelliği oluşturabildiği için ileri düzeyde renk değişimi olan dişlerin estetik tedavileri için uygun bir seçenektir. Dişler arasındaki doğal boşlukların kapatılmasında ve minimal çapraşıklık olan dişlerde de estetik amaçlı olarak uygulanabilir. İnsan vücudu ile uyumlu olması sayesinde güvenle kullanılabilir.
Empress diş kaplama materyalleri, diş tedavilerinde kullanılan seramik materyalin özel yöntemler ile güçlendirilmiş versiyonlarıdır. Güçlendirme işlemi ile aşınmalara karşı uzun süre dayanıklılık gösterebilen bir materyal haline gelir. Yüksek ışık geçirgenliği özelliği sayesinde kaplama tedavisinde oldukça doğal bir görünüm oluşturur. Bu doğal görünüm, özellikle ön dişlerde renk ve form değişikliği yapılması planlanan işlemlerde tercih edilir. Yeterli dayanıklılığa sahip olması sayesinde arka dişlerde, tek diş kaplama işlemlerinde de empress kaplama tedavileri uygulanabilir. Ancak diş köprüsü proteze gelen yük miktarının daha yüksek olduğu tedavilerde ideal dayanıklılığın sağlanabilmesi için zirkonyum diş kaplama tedavilerinin uygulanması daha doğru olur.
Dental kaplama tedavileri, genellikle 2 ila 7 gün arasında tamamlanır. Tedavi yöntemine, tedavinin uygulanacağı dişlerin sayısına ve durumuna bağlı olarak bu süreç değişkenlik gösterebilir. İlk randevuda, uygulanacak tedavi yönteminin belirlenmesi ve tasarım özelliklerinin planlanabilmesi için ayrıntılı bir muayene yapılır ve çeşitli kayıtlar alınır. Gerekli analizlerin yapılmasının ardından diş hekimi, uygulanabilecek tedavi alternatiflerini hastaya sunar. Tedavi için uygun olan yöntem ve tasarım özellikleri hekim ve hasta tarafından ortak karar ile belirlenir. Bu planlamaya uygun olarak tedavinin kişiye özel tasarımı yapılarak hastaya sunulur.
Tedavi işlemleri genellikle 2 ila 4 seans sürer. Tedavi seansında, uygun koşulların sağlanabilmesi durumunda öncelikle yapılacak işlemin provası yapılır. Bu sayede hastanın tedavinin sonucu hakkında daha somut bir fikir edinmesi sağlanır. Gerekli durumlarda, bu aşamada tasarım üzerinde düzenleme yapılabilir. Yapılacak tasarım planına kesin olarak karar verildiğinde, kaplamanın sağlıklı bir şekilde diş dokusunun üzerine oturabilmesi için gerekli aşındırma işlemleri yapılır. Daimi protezler hazırlanana kadar geçen sürecin; estetik özelliklerden ödün vermeden, konforlu bir şekilde geçirilebilmesi için işlem yapılan dişlerin üzerine geçici diş protezleri yerleştirilir. Daimi diş protezleri hazırlandığında dişler ile uyumu ağız içerisinde kontrol edilir. Protez, dişler ile kusursuz bir şekilde uyum sağladığı zaman özel yapıştırıcıları ile daimi olarak dişe yapıştırılır.
Dental kaplama tedavisi sonrasında hasta, konfor kaybı yaşamadan günlük rutinine kolaylıkla dönebilir. İşlem sonrasında sıcak ve soğuğa karşı minimal bir hassasiyet gözlenebilir. Ancak bu durum, oldukça kısa sürelidir. Hassasiyet birkaç gün içerisinde kendiliğinden geçer. Kaplamaların uzun ömürlü olarak güvenle kullanılabilmesi için bakımına önem gösterilmelidir. Diş fırçalama ve diş ipi ya da ara fırçasının kullanımı ile rutin ağız hijyeninin sağlanması, dental kaplamaların bakımı için yeterlidir.
Porselen kron ve köprüler; ağızda az sayıda diş eksikliği olduğunda uygulanan ve komşu destek dişlerin küçültülmesiyle veya implantlar arasında köprü şeklinde ya da tek veya birkaç dişde aşırı çürük veya renkleşmelerde dişleri küçültüp laboratuvarda hazırlanarak dişlere yapıştırılan sabit protezlerdir. Bunlar dişlerin ağızda görünür kısımlarına yapılan ve hastanın kendisi tarafından çıkarılamayan protezlerdir.
Bunlar dişlerin ağızda görünür kısımlarına yapılan ve hastanın kendisi tarafından çıkarılamayan protezlerdir.Yapımları dişlerin hazırlanması ve ölçünün alınmasından sonra 3-4 seans içinde yaklaşık bir haftada gerçekleşir.Sabit protezler metal destekli ve metal desteksiz olarak uygulanabilirler. Metal destekli sabit protezler ağız içinde fonksiyonel kuvvetlere yeterli direnci gösterirken estetik olarak problemlere neden olmaktadır ve bazı durumlarda doğal görünümü olumsuz etkileyebilmektedir. Bunun en önemli sebebi de ışığın dişten direkt geçişinin metal tarafından engellenmesidir.
Metal destekli seramik restorasyonların bu dezavantajlarından dolayı kırılmaya karşı dirençli seramikler geliştirilmiştir. Özellikle zirkonyum bu alanda kullanılan en güncel materyaldir. Başarılı bir tedavide doğru endikasyon en önemli aşamadır. Kullanılacak materyalin seçiminde hekimin bilgi ve tecrübesine saygı göstermek tedavinin başarısı için gereklidir.
Dişte aşırı madde kaybı olması ya da çürümesi halinde porselen kron yapılabilir. Renklenme olmuş ve rengi geriye döndürülemeyen dişlere porselen kron uygulaması yapılabilir. Şekil bozukluğu bulunan dişlere porselen kron yapılabilir. Dişlerde kırılmaları önlemek için, zayıf kanal tedavisi yapılmış dişlere porselen kron yapılabilir.İmplant uygulamaları üzerine porselen kron yapılabilir. Dişlerde olan kırıkları onarmak için porselen kron yapılabilir.
Ağızda bir ya da daha çok eksik diş bulunuyorsa, köprü yapılabilir. Ağız yapısındaki eksik dişin yarattığı boşluklar diğer dişlerin buraya kaymasına ya da dişin yerinde dönmesine ve ağzın kapanması gibi sorunlara neden olabilir. Bu eksik dişler yüzünden diş eti hastalığı ve temporomandibular eklem sorunları ile sıkça karşılaşılabilir. Köprüler ağızda eksik olan bir ya da daha çok dişin yerine kullanılabilir. Dişin olmadığı boşluğu doldururlar. Bunlar boş alanın etrafındaki doğal dişlere ya da implantlara yapıştırılarak kullanılırlar. Destek olarak tabir edilen dişler, köprüler için sabitleyici olarak görev yaparlar. Boşluğu doldurması için koyulan diş, destek kronlara tutturularak yerleştirilir.
Eksik dişler yapılmadığı takdirde, kişinin buna komşu dişleriyle, diğer çenedeki karşıt diş çekim boşluğuna doğru hareket etmeye başlar. Bu sebeple ağızda bozuk diş kapanışı çürük ve diş kayıplarıyla neticelenir. Bir sebepten dolayı diş kaybı oluştuğunda, komşu dişlerde kayıptan dolayı oluşan boşluğa doğru hareket eder. Bu yüzden yandaki dişlerde diş eti sorunları, dişlerin boşluğa hareketinden dolayı kemik kayıpları, diş estetiğinde bozulma ve çiğneme kuvvetinde değişimler meydana gelir. Ağızda uzun süre bu boşluğun implant ya da köprüyle restore edilmediği durumlarda diş kayıpları olur. Diş eksikliğiyle birlikte yerine protez yapılmaması halinde ortaya çıkan diğer sorunlar ise, çiğneme eksikliğiyle yaşanan sindirim bozuklukları ve rahatsızlıklarıdır. Kaybedilen dişin konumuna göre kişide konuşma bozukluğu ve estetik sorunlar gündeme gelebilir.
İyi yapılmış porselen kron veya köprüler hastanın bakımına bağlı olarak ömür boyu kullanılabilirler ve koku yapmazlar. Hastanın bakımının ideal olması için günde iki kere fırçalama yapması ve günde bir kere diş ipi kullanması gerekmektedir.Bunun yanında ağız duşları da önerilebilir. Tabiki düzenli diş hekimi kontrolünü de unutmamalıdır.
Porselen lamina (laminateveneers); dişlerin şekil ve renk özelliklerinde kalıcı değişim sağlamak amacıyla, laboratuvar ortamında hazırlanan estetik materyalin dişin ön yüzeyine yapıştırılması işlemidir. Kişinin yüz hatlarına, alışkanlıklarına, diş yapısına, beklentilerine ve yüzündeki belirli oran özelliklerine uyumlu olarak diş görünümünün daha estetik hale gelmesine yardımcı olur.
Tedavi için dişin yalnızca ön yüzeyinden aşındırma yapılması yeterlidir. İşlem yapılırken dişlerinizin doğal formları büyük oranda korunabilir. Kullanılan porselenlerin aşınmaya karşı dirençleri yüksektir. Porselen lamine, diş yüzeyine yapıştırıldığında daha dayanıklı hale gelir. Materyalde zamanla renk değişimi gözlenmez. Uygulanacak porselen, yüzeyi cilalı bir şekilde hazırlanır. Bu sayede; sigara, çay, kahve gibi boyar özellikteki ürünlerin yüzeyde oluşturabilecekleri lekelenme problemlerini minimuma indirir. Dişlerde yapılması planlanan değişimler, işlem öncesinde tasarlanır. Bu tasarım üzerinden bir prova materyali hazırlanarak, planlanan işlemin sonucu hakkında hastaya bilgi verilir. Gerekli durumlarda, işleme başlanmadan önce tasarım üzerinde düzenlemeler de yapılabilir.
Dişlerin şekil özelliklerinin düzenlenmesinde porselen laminelerden faydalanılabilir. Özellikle dişlerin boyunun uzatılmasında ve dişler arasındaki boşluk alanların kapatılmasında sıklıkla tercih edilir. Dişin ön yüzeyinde ya da kesici bölgesinde bulunan minimal kırık, çatlak ya da aşınma problemlerinin tedavisi porselen lamineler ile yapılabilir. Belirli faktörlerle renklenmiş ya da genetik olarak koyu tonlarda olan dişlerin, renk özelliklerinin kalıcı olarak değiştirilmesi için kullanılabilir. Çapraşıklığın minimal olduğu kişilerde, ortodontik tedaviye alternatif olarak gerekli aşındırmalar yapılarak uygulanabilir. Gülüş profilini düzenlemek amacıyla, gülüş tasarımında porselen laminelerden yararlanılabilir.
Mine dokusunun harabiyetine neden olan hastalıkların varlığında, diş yüzeyindeki dokunun miktarı ve kalitesi porselen laminelerin bağlanabilmesi için yeterli değildir. Bunun yanı sıra, renklenmenin yüksek olduğu dişlerde, porselen lamine bu rengi tamamen gizlemekte yetersiz kalabilir. Bu durumlarda, porselen lamine tedavisi uygulanamayacağından alternatif tedavi yöntemleri değerlendirilmelidir. Tırnak yeme, kalem ısırma, diş sıkma ya da gıcırdatma gibi kötü alışkanlıklara sahip bireylerde uygulama alanına gereğinden fazla yük gelir. Bunun yanı sıra, alt çenenin önde konumlandığı ya da dişlerin baş başa kapandığı çene ilişkilerine sahip bireylerde dişlerde orantısız yük dağılımı meydana gelir ve tedavinin başarı şansı düşer. Tedavinin ömrünü etkileyen bu problemlerin gözlendiği hastalarda, porselen lamine yapılması isteniyorsa öncelikle problemlerin ana nedenleri tedavi edilmelidir.
Porselen lamina tedavisi; genellikle 2-3 seansta tamamlanır. Bu süreç, işlem yapılacak diş sayısına ve bu dişlerin durumuna göre değişkenlik gösterebilir. Tedavinin ilk seansında, dişlerde herhangi bir işlem yapılmadan dişlerin ölçüsü alınır. Bu ölçüden elde edilen model üzerinde işlem sonunda ortaya çıkması planlanan görünüm tasarlanır ve prova aşaması için kalıp oluşturulur. Bir sonraki seansta, hazırlanan kalıp ile işlem sonunda planlanan görünüm hasta üzerinde prova edilir. Provanın olumlu geçmesi durumunda ise dişlerin ön yüzeylerinde porselen laminaya yer hazırlamak için aşındırma yapılır. Bu tedavide aşındırma minimal olduğu için çoğunlukla ağrı hissedilmez. Gerekli durumlarda ise lokal anestezi uygulanarak hastanın ağrı duyması engellenebilir. Aşındırmanın ardından porselen laminenin hazırlanacağı modeli oluşturmak için yeni bir ölçü alınır. Porselen laminenin yapıştırılacağı güne kadar ise diş yüzeyine geçici lamine yerleştirilir. Bu sayede; dişlerde hassasiyet oluşma ihtimalinin önüne geçilir, ara seanslarda meydana gelebilecek estetik problemler engellenir. Porselen laminalar hazırlandığında dişle uyumu kontrol edilir ve özel yapıştırıcılarıyla dişe yapıştırılır.
Ağız bakımının iyi olması durumunda lamineler uzun yıllar sağlıklı bir şekilde kullanılabilir. Bu bakımı sağlamak için diş fırçalama ile diş ipi ya da arayüz fırçası kullanımını içeren standart ağız bakımına özen gösterilmelidir. Ayrıca, diş ve laminenin birleşim alanlarının temiz tutulmasına çok dikkat edilmelidir.
Diğer HizmetlerimizOğuzlar Mah Ceyhun Atuf Kansu Caddesi 47/B
sesadentbalgat@gmail.com
0501 320 88 00
© SeSaDent Klinik. Kopyalanamaz.
Dizayn Hs2Web